Biyolojik Lifting Nedir?
Biyolojik lifting, cildin doğal yenilenme sürecini destekleyen ve yaşlanma belirtilerini azaltan bir cilt gençleştirme yöntemidir. Ciltteki kolajen ve elastin üretimini artırarak, sıkılaşma, nemlenme ve genel olarak gençleşme sağlar. Ameliyatsız bir yöntem olduğu için ciltte herhangi bir kesik veya dikiş gerektirmez ve iyileşme süresi oldukça kısadır. Biyolojik lifting, genellikle hyaluronik asit, vitaminler, amino asitler, peptitler ve cildi canlandıran doğal içerikler içeren özel bir formülle yapılır. Bu bileşenler, cildin elastikiyetini artırarak kırışıklıkları azaltır, cilt tonunu eşitler ve cildi daha canlı bir görünüme kavuşturur. Cilt yapısını güçlendiren ve hücre yenilenmesini destekleyen bu yöntem, özellikle yaşlanma etkilerini geciktirmek isteyen kişiler için etkili bir çözümdür.
Biyolojik Lifting Aşısı Nasıl Yapılır?
Biyolojik lifting aşısı, ince uçlu iğneler kullanılarak cilt altına özel bir serumun enjekte edilmesiyle uygulanır. İşlem öncesinde, uygulama yapılacak bölge lokal anestezik krem ile uyuşturularak ağrı hissi en aza indirilir. Ardından, hyaluronik asit, peptitler, vitaminler ve amino asitlerden oluşan özel formül, cilt altına mikro enjeksiyon yöntemiyle enjekte edilir. Bu işlem sayesinde cildin en derin katmanlarına kadar nüfuz eden aktif bileşenler, ciltte yenilenme sürecini başlatır.
İşlem süresi genellikle 15-30 dakika arasında değişir ve kişi işlem sonrası hemen günlük hayatına dönebilir. İlk seanstan itibaren ciltte daha parlak, daha sıkı ve daha nemli bir görünüm oluşmaya başlar. Tam etkiyi görmek için genellikle 3-4 hafta arayla 2-3 seans önerilir. Uygulama sonrası hafif kızarıklık veya minik şişlikler oluşabilir, ancak bunlar birkaç saat içinde kendiliğinden kaybolur.
Biyolojik Lifting Aşısı Hangi Bölgelere Ne İçin Uygulanır?
Biyolojik lifting aşısı, yüz başta olmak üzere vücudun farklı bölgelerine uygulanabilir. Cildin elastikiyetini artırmak, ince çizgileri azaltmak ve nem dengesini sağlamak için en çok tercih edilen bölgeler şunlardır:
Yüz: Kırışıklıkların azalması, cilt tonunun eşitlenmesi ve nem dengesinin sağlanması için en yaygın uygulama bölgesidir.
Boyun ve Dekolte: Yaşlanmaya bağlı sarkmaların önüne geçmek ve cildi sıkılaştırmak için uygulanır.
El Üstü: Yaşlanma belirtilerinin en hızlı görüldüğü ellerde cildin gençleşmesine yardımcı olur.
Göz Çevresi: İnce kırışıklıkları azaltarak göz çevresine daha dinç ve genç bir görünüm kazandırır.
Dudak Çevresi: Sigara çizgileri olarak bilinen ince çizgileri hafifletir ve dudak çevresindeki cildi nemlendirir.
Bu bölgelerde yapılan biyolojik lifting uygulaması, cildin daha sıkı ve parlak görünmesine yardımcı olur. Cilt tonunu eşitleyerek cansız ve mat görünen ciltleri canlandırır, ince çizgileri ve sarkmaları azaltır.
Biyolojik Lifting Ne Tür Ciltlere Uygulanır?
Biyolojik lifting aşısı, farklı cilt tiplerine uyarlanabilen bir uygulamadır. Ancak en çok yaşlanma belirtileri gösteren, nem kaybı yaşayan ve elastikiyetini yitiren ciltlerde etkili sonuçlar verir. Özellikle aşağıdaki cilt tipleri için uygundur:
Kuru ve Nem Kaybı Yaşamış Ciltler: Cildi derinlemesine nemlendirerek esnekliğini geri kazandırır.
Kırışıklıkları ve İnce Çizgileri Olan Ciltler: Cilt altındaki kolajen üretimini destekleyerek kırışıklıkları hafifletir.
Cilt Tonu Eşitsizliği ve Solgunluk Gösteren Ciltler: Cildi aydınlatır ve daha parlak bir görünüm kazandırır.
Elastikiyetini Kaybetmiş Sarkmaya Eğilimli Ciltler: Cildin sıkılaşmasını destekler ve sarkmaların önüne geçer.
Yorgun ve Mat Görünen Ciltler: Canlandırıcı etkisi sayesinde cilt daha dinç ve sağlıklı görünür.
Aşırı hassas ciltlerde veya aktif cilt hastalıkları olan bireylerde, uygulama öncesinde bir dermatolog görüşü almak önerilir.
Biyolojik Lifting Aşısı Ne İşe Yarar?
Biyolojik lifting aşısı, ciltte gençleşme, nemlenme ve sıkılaşma etkisi yaratan bir uygulamadır. Özellikle kolajen ve elastin üretimini artırarak cildin daha gergin ve esnek hale gelmesini sağlar. Hyaluronik asit ve vitaminler içeren özel formülü sayesinde ciltte yenilenme sürecini hızlandırır ve aşağıdaki faydaları sağlar:
Cilt Nemini Arttırır: Ciltteki su tutma kapasitesini artırarak daha sağlıklı ve dolgun bir görünüm kazandırır.
Kırışıklıkları Azaltır: Cildin doğal elastikiyetini destekleyerek ince çizgileri ve kırışıklıkları hafifletir.
Cildi Sıkılaştırır: Özellikle yüz, boyun ve dekolte bölgesinde cildi toparlar ve sarkmaların önüne geçer.
Cilt Tonunu Eşitler: Lekelenmelerin ve renk farklılıklarının giderilmesine yardımcı olur.
Parlaklık ve Canlılık Kazandırır: Solgun ve yorgun görünen ciltleri canlandırarak daha genç bir görünüm sağlar.
Hızlı Etki Gösterir: İlk seanstan itibaren ciltte belirgin bir tazelik ve parlaklık oluşur.
Biyolojik Lifting Aşısı Zararlı Mı?
Biyolojik lifting aşısı, içeriğinde hyaluronik asit, amino asitler, vitaminler ve peptitler gibi cilt için faydalı bileşenler barındıran bir uygulamadır ve doğru kişiler tarafından yapıldığında zararlı değildir. Ameliyatsız ve minimal invaziv bir işlem olduğu için ciddi yan etkileri bulunmaz. Ancak, kişinin cilt yapısına, alerjik durumuna ve uygulama tekniğine bağlı olarak bazı yan etkiler görülebilir.
İşlem sonrası hafif kızarıklık, hassasiyet, şişlik veya morluk oluşabilir, ancak bu etkiler genellikle birkaç saat ile birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. Uygulamanın steril olmayan koşullarda yapılması enfeksiyon riskini artırabileceğinden, mutlaka deneyimli bir uzman tarafından hijyen kurallarına uygun şekilde yapılması gerekir.
Hamileler, emziren anneler, aktif cilt hastalığı bulunanlar ve kan pıhtılaşma sorunu yaşayan kişiler için bu işlem önerilmeyebilir. Ayrıca, kişinin aşırı hassas bir cilde sahip olması durumunda, işlem öncesinde bir dermatoloğa danışılması gereklidir. Doğru cilt tipine uygun yapıldığında biyolojik lifting aşısı cilt için güvenli ve faydalı bir uygulamadır.
Biyolojik Lifting Ne Kadar Sıklıkla Yapılacak Bir Uygulamadır?
Biyolojik lifting, cildin ihtiyacına göre belirlenen aralıklarla yapılan bir uygulamadır. Genellikle 3-4 hafta arayla 2 ila 3 seans uygulanması önerilir. İlk seanstan sonra ciltte belirgin bir toparlanma ve parlaklık görülse de, tam sonuç almak için doktorun önerdiği seans sayısına uyulması gereklidir.
Cildin uzun süre genç ve sıkı kalmasını sağlamak için yılda 1 veya 2 kez tekrar seansları yapılabilir. Özellikle kuru, elastikiyetini kaybetmiş ve ince çizgileri belirginleşmeye başlamış ciltlerde düzenli olarak uygulandığında etkisi daha kalıcı olur.
Cilt yaşlanma sürecine bağlı olarak biyolojik liftingin etkisi kişiden kişiye değişebilir. 30’lu yaşlarda önleyici amaçlı olarak yılda 1 kez uygulanırken, daha olgun ciltlerde yılda 2 kez veya ihtiyaca göre belirlenen periyotlarda tekrarlanabilir. Düzenli yapıldığında kolajen üretimini sürekli destekleyerek cildin genç ve sağlıklı görünmesini sağlar.
Biyolojik Lifting Hangi Bölgelere Yapılabilir?
Biyolojik lifting aşısı, yüz başta olmak üzere yaşlanma belirtilerinin görüldüğü birçok bölgeye uygulanabilir. İşlem genellikle cilt elastikiyetini artırmak, kırışıklıkları azaltmak, nem dengesini sağlamak ve cildi yenilemek amacıyla yapılır. Uygulamanın en sık tercih edildiği bölgeler şunlardır:
Yüz: Alın, yanaklar, çene ve çene hattı gibi yüzün genel görünümünü toparlamak için uygulanır.
Göz Çevresi: Kaz ayağı çizgilerini ve göz altındaki ince kırışıklıkları azaltmak için kullanılır.
Boyun ve Dekolte: Boyun bölgesinde yaşlanmaya bağlı oluşan sarkmaları ve kırışıklıkları gidermek için uygulanır.
El Üstü: Eller, zamanla kolajen kaybına uğrayarak yaşlanma belirtileri gösterir. Bu bölgede biyolojik lifting, cildi canlandırarak daha genç bir görünüm sağlar.
Dudak Çevresi: Sigara çizgileri olarak bilinen dudak etrafındaki ince kırışıklıkları hafifletmek için uygulanır.
Çene ve Jawline Bölgesi: Çene hattının belirginleşmesini ve cildin toparlanmasını sağlamak amacıyla uygulanabilir.
Biyolojik Lifting Aşısı Dolgu Yerine Kullanılır Mı?
Biyolojik lifting aşısı, dolgu gibi hacim veren bir işlem değildir, ancak cildin sıkılaşmasını ve dolgun bir görünüm kazanmasını sağlar. Dolgu uygulamaları, belirli bölgelere hacim kazandırmak ve kırışıklıkları anında doldurmak için kullanılırken, biyolojik lifting aşısı daha çok cilt kalitesini artırmak, cildi sıkılaştırmak ve doğal gençleşme sürecini desteklemek için uygulanır.
Dolgu, çene hattını belirginleştirme, elmacık kemiklerini dolgunlaştırma veya dudakları hacimlendirme gibi hedefe yönelik estetik değişiklikler için yapılır. Biyolojik lifting ise cildi içten besleyerek kolajen üretimini artırır ve zamanla cilt elastikiyetini güçlendirir.
Eğer bir kişi dolgu yerine daha doğal ve uzun vadeli bir cilt gençleştirme yöntemi arıyorsa, biyolojik lifting etkili bir alternatif olabilir. Ancak, hacim kaybı çok belirginse ve özellikle daha belirgin yüz hatları isteniyorsa, dolgu uygulamaları daha uygun bir seçenek olacaktır. Bazı kişiler, biyolojik lifting ile cilt sıkılaşmasını sağladıktan sonra dolgu ile destekleyici işlemler yaptırarak daha dengeli ve doğal bir gençleşme etkisi elde edebilir.
Biyolojik Lifting Aşısı Ne Kadar Kalıcı?
Biyolojik lifting aşısının kalıcılığı, kişinin cilt yapısına, yaşına, yaşam tarzına ve uygulanan seans sayısına bağlı olarak değişir. Genellikle 3-4 hafta arayla yapılan 2-3 seans sonrası etkisi 6 ay ila 1 yıl arasında devam eder. Ancak, cildin doğal yaşlanma süreci devam ettiği için kalıcı bir etki beklenmemelidir.
Biyolojik lifting, cilt altındaki kolajen üretimini destekleyerek uzun vadeli bir sıkılaşma ve gençleşme sağlasa da, etkisini korumak için yılda 1-2 kez bakım seansları önerilir. Yaşı ilerleyen ve cilt elastikiyeti daha fazla kaybolan kişilerde, biyolojik liftingin etkisini uzun süre koruyabilmek için düzenli aralıklarla tekrarlanması gerekir.
Eğer kişi sağlıklı beslenmeye, su tüketimine ve cildini güneşten korumaya dikkat ederse, uygulamanın etkisi daha uzun süre kalıcı olabilir. Ancak, sigara kullanımı, yoğun güneş maruziyeti ve düzensiz yaşam tarzı gibi faktörler, lifting etkisinin daha kısa sürede azalmasına neden olabilir.
Biyolojik Lifting Aşısı Fiyatları 2025
Biyolojik lifting aşısının fiyatları 2025 yılında, uygulama yapılan merkeze, doktorun uzmanlığına, kullanılan ürün kalitesine ve seans sayısına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genellikle seans başına fiyatlar 4000 TL ile 10.000 TL arasında değişebilir. Tam etkili bir sonuç almak için 2-3 seans önerildiğinden, toplam maliyet 10.000 TL ile 30.000 TL arasında olabilir.
Büyük şehirlerde ve prestijli estetik merkezlerinde fiyatlar daha yüksek olabilirken, daha küçük kliniklerde daha uygun fiyatlarla hizmet almak mümkündür. Biyolojik lifting aşısının içeriğinde kullanılan hyaluronik asit, peptitler ve vitamin komplekslerinin kalitesi, fiyatı doğrudan etkileyen faktörler arasındadır.